Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

21 Eylül 2007 Cuma

Atina'yı örnek alalım

Cumhuriyet 19.07.2005

ELENA DEMİRYÜREK

Türkiye olimpiyat macerasına sportif açıdan 1908'de başladı. Aradan geçen yüzyıla yakın zaman dilimi içinde ülkemiz bu organizasyona ilk olarak 2000 yılında ev sahipliği yapmak için başvuruda bulundu. İşte o günlerden bu günlere İstanbul, olimpiyatlara ev sahipliği yapabilmek için dünyanın diğer büyük kentleri ile zorlu bir yarışın içine girdi. Son 4 organizasyonda yer alabilmek için elinden gelen tüm gayreti gösterdi. Sinan Erdem 'in başkanlığında başlayan bu macera şimdilerde Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı 'nın bayrağı devralması ile sürüyor. 2012 Olimpiyatları'nın finallerinde yer alan G8 ülkelerine ait kentlerin bu organizasyonda yer alması Türkiye gibi yeni yeni gelişmekte olan ülkeleri nasıl etkiliyor? Türkiye bu organizasyona ne zaman ev sahipliği yapacak? İşte bu soruların yanıtlarını Türkiye'nin en yetkili ağızlarından birine, Togay Bayatlı'ya sorduk.
- İstanbul, olimpiyatlara katılmak için neler yapıyor?
- İstanbul Olimpiyat Hazırlık ve Düzenleme Kurulu 2000 Olimpiyatları için aday oldu. Ama onun için bir yasa çıkartıldı ve İstanbul Olimpiyat ve Düzenleme Kurulu kuruldu. Bu kurulun içinde dört ayrı unsur var. Bunlardan biri hükümeti temsilen Spordan Sorumlu Devlet Bakanı, şehrin siyasal yönetimini temsilen vali, şehrin kentsel yönetimini temsilen belediye başkanı ve onun belirlediği üç kişi, GSGM ve onun temsil ettiği üç üye ve son olarak da TMOK var. Olimpiyat Komitesi'nin böyle bir organizasyonda yer alması IOC'nin zorunlu kıldığı bir olaydır. Bu kanuna göre 4'lü bir unsur var ama onun başındaki isim o günkü hükümetin Spordan Sorumlu Devlet Bakanı'dır. Olimpiyat Komitesi sadece teknik açıdan yardımcı olur. Hazırlık Düzenleme Kurulu, TMOK ile aynı yerde çalışıyor, bu da zaman zaman karışıklıklara neden olabiliyor.
-Türkiye Olimpiyat Oyunları'na 4 kez aday oldu. Neden kazanamadı?
- 2000 yılında girdiğimizde hem acemiydik hem de tesisimiz yoktu. Olabilirlerle aday olduk. Projeyi yaparken de çok bilimsel ve bununla ilgilenen spor adamları ile bu işi yapmadık. Birtakım yanlışlarımız oldu. Ama karşımızda da çok güçlü rakipler vardı. Bu ülkelerin arasından sıyrılmak da kolay değildi. İstediğimiz destek, kanun olmasına karşın verilmedi. Bizim en büyük eksiğimiz Batılı uzmanların görüşünü alamamamız. Onlar bize doğrularımızı ve yanlışlarımızı gösterebilir. 2016 için böyle bir çalışmamız var.
- 2000 Olimpiyatları'nda deneyimsizlikten kaybettik, peki diğer organizasyonları neden alamadık?
- 2004 Olimpiyatları'nda ön elemede elendik. 1996 yılında Atina Atlanta'ya karşı kaybedince IOC Başkanı'nda ilk modern olimpiyatları yapan ülkeye neden verilmedi diye bir üzüntü oldu. Ayrıca Atina'nın bir bayanla temsil edilmesi ve Samaranch 'ın da onlara destek vermesi ile Yunanistan, olimpiyatları kazanmaya hak kazandı. Atina'ya en yakın isim gerek kültürel gerekse mesafe açısından İstanbul'du. 2000 yılından sonra yapılan seçimler tamamen raporlara dayanıyordu. Eskiden IOC üyeleri her kenti gezerdi ancak yeni çıkan bir kurala göre bu yasaklandı.
Başkanların tercihleri önemli
- IOC'yi neler etkiler?
- IOC Olimpiyat Oyunları'nın sahibi olduğu için onların kararları kanun niteliğinde; özellikle o dönemin başkanlarının etkisi çok büyük oluyor. Örneğin Samaranch 2008 için Pekin'i istiyordu biz Paris'in üstüne çıktığımızda odaları tek tek arayıp bu kente oy vermelerini istedi.
- Üst düzey yöneticilerin kentleri organizasyonda temsil etmesi ne kadar önemli?
- 2012 Oyunları'nın Londra'ya gittiği şu günlerde bu organizasyona katılan ülkeler G8 ülkesi yani dünyanın en zengin ülkeleri ama baktığınızda hepsini en üst düzeyde ülke başkanları politikacıları temsil ediyor. İngiltere için Blair , Fransa için Chirac , ABD için ise Bush ve Clinton , Rusya için ise Putin konuştu. Türkiye'yi de temsil ederken onların düzeyinde bir başkan temsil etmeli bu IOC'nin hoşuna gidiyor.

Hiç yorum yok: