Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

21 Eylül 2007 Cuma

Elvan: Atlet olmasaydım futbolcu olurdum

C Spor 28.01.2004

ELENA DEMİRYÜREK

Hırslı, politik ve güler yüzlü... Elvan Abeylegesse 'yi tanımlamak için bu üç kelime yeterli olabilir. Bitmek bilmeyen bir çalışma temposu, kamplar ve bu zorlu yaşamdan kopmayı düşünmeyen 21 yaşında genç bir kız...
Elvan, başarılı ve zorlu geçen son iki yılın ardından şimdi olimpiyatlara hazırlanıyor. Dünya ve Türkiye pistlerinde günden güne yükselen bir başarı grafiğiyle birlikte...
Olimpiyatları olağan bir yarış gibi gören, hayatını atletizme adamış bu genç kız içinde büyük bir futbol sevgisi de barındırıyor. O kadar ki atlet olmasaydım, futbolcu olurdum diyecek düzeyde bu spora bağlı. Kalecilik yapmaktan büyük zevk aldığını söyleyen Elvan, şimdilerde sakatlanmamak için futbol oynamıyor.
Elvan'la olimpiyattaki hedeflerini, atletizmdeki geleceğini, hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyleri konuşutuk:
- İspanya'ya gitmeden önce bir kaza geçirdiniz. Neler hissettiniz?
- İspanya'da çıkacağım yarış öncesinde böyle bir kazanın olması moralimi bozdu. Konsantrasyonum neredeyse hiç kalmamıştı. Yarış başlamadan önce kendimi gerçekten kötü hissediyordum. Ama yarışmanın başlama atışı yapıldığında hiçbir şeyim kalmamıştı ve kendimi çok iyi hissettim.
- Ertan Hatipoğlu'nun cezasının indirildiğini duyunca nasıl bir tepki verdiniz?
- Cezası 10 aydı ama 3 aya indirildi. Bu benim moralimi yerine getirdi. Çünkü biliyorum ki artık olimpiyatlarda yanımda olacak. Bu durum da benim konsantrasyonumun dağılmasını engelleyecek.
- Olimpiyat hedefin nelerdir?
- Başarılı olmak istiyorum. Orada herkes başarı için koşacak. Ben de bunun için uğraşacağım. Madalya almak istiyorum.
- Türkiye'de atletizim denilince önce Süreyya'nın daha sonra da senin adın geçiyor. Bu nasıl bir duygu?
- Gündemde olmak güzel bir duygu. Ama beni etkilemiyor. Çünkü başarılı olmak bundan daha da zor.
- Basında Süreyya Ayhan'ın seni kıskandığı haberleri çıktı. Atletler arasında kıskançlık olur mu?
- Böyle bir durum söz konusu değil. En iyi çalışan, kondisyonu yerinde olan çıkar koşar ve başarır. Bu bir takım oyunu değil. O öyle oldu bu böyle oldu diye bir şey yok. İkimizin başarısı da bu ülkenin yararına olur.
- Sosyal yaşamında insanların sana bakış açısı nasıl?
- Çok fazla dışarıya çıkmıyorum. Ama dışarda insanlar beni görüp tanıdıklarında imza istiyorlar. Formumu korumamı söylüyorlar. Özellikle de metro da bir beyle karşılaştım. O dönemde de kilo aldığıma dair haberler çıkmıştı. Yanıma geldi ve ''Elvan pasta yeme'' dedi. Bu benim çok hoşuma gitti. Ben kilomu hiç korumak gibi bir zorluk çekmedim. Antrenmanlarda ve yarışlarda çok fazla çalıştığım için kilom dengede kalabiliyor.
-Sponsorların kimler?
- Ana sponsorum Nike. GNC ilaç firması tüm vitaminlerimi veriyor.
- Olimpiyat öncesi sıkıntıların nelerdir?
- Tek sıkıntım hocamın benim yanımda olup olmayacağıydı. Ancak bu sorun da çözüldü ve artık herhangi bir sorun yaşamıyorum. Olimpiyatlar da bir yarış. Sadece 4 yılda bir yapıldığı için bu kadar ses getiriyor. Yoksa diğer yarışlardan bir farkı yok.

Hedefi üniversite

- Atletizmi bıraktıktan sonra neler yapacaksın? Türkiye'de kalıp antrenörlük yapmayı planlıyor musun? Başka bir işle mi uğraşacaksın, yoksa ülkene mi döneceksin?
- Okumak istiyorum. Olimpiyatlar bittikten sonra üniversiteye gitmeye karar verdim. Devlet veya özel üniversite olması fark etmez. Şu anda sadece olimpiyatlara konsantre oldum. Hangi dalda okuyacağıma henüz karar vermedim. Olimpiyat sonrasında karar vereceğim. Çünkü zorunlu bir kamp dönemine gireceğim.

- Atlet olmasaydın ne olurdun?
- Atlet olmasaydım kesin futbolcu olurdum. Çünkü eskiden çok iyi futbol oynuyordum. Şimdi artık fazla oynayamıyorum. İyi bir kaleci olurdum. Kolombiyalı kaleci Higuita hem kısa boylu hem de kalecilik yapıyor. Ben de olabilirdim.
- Atletizme ne kadar daha devam edeceksin?
- Sağlıklı olduğuma inandığım sürece atletizme devam edeceğim. 40 yaşımda bile koşabilirim, belli olmaz.
Erzincan'a yerleşebilirim
- Türk insanının iyi ve kötü yönlerini söyler misin?
- İnsancıl olmaları çok hoşuma gidiyor. Özellikle Erzincan'a ve Erzincanlı insanlara sempati duyuyorum. Oraya kampa gittik ve bize çok iyi davrandılar. Bir gün Erzincan'dan daire almayı planlıyorum. Belki emekliliğimi orada geçiririm.

Hiç yorum yok: