Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

21 Eylül 2007 Cuma

Kahve köşesinden üniversiteye

C Spor 24.12.2003

ELENA DEMİRYÜREK

Bilardo masasının çevresi her zaman pozitiftir. Siz hiç masasının etrafında yuhalama sesleri, sen başaramazsın yorumları duydunuz mu? Yok öyle bir şey... Bu pozitif enerji beni bilardoya çekti ve içinde tuttu. Bir süre sonra hırs bastı. Birileri beni yenmeye başladı, ben onları mağlup etmek için elimden gelen her şeyi yapmakiçin çalıştım.
Türkiye'yi pekçok kez yurtdışında temsil eden ve literatüre geçen nadir insanlardan biri o... Sokak çocuğu olmaktan son anda kurtulan ve başarısını dünya üzerindeki herkese kabul ettiren bir sporcu... Kendi deyimiyle 'dışardan ithal' de değil. Bu isim bilardonun renkli isimlerinden Semih Saygıner.
-Bilardoya başlama yaşınız 17. O yıllarda futbol, ya da basketbola ilgi duyabilirdiniz peki niçin bilardo?
SEMİH SAYGINER: Küçük bir çocukken Galatasaraylıydım. Babam bana Sarı-Kırmızılı formadan, kramponlarıma kadar herşeyi almıştı. Ama küçükken, minyon bir çocuktum. Top bir türlü ayağıma gelmiyordu, içimden bırakın da bir vurayım şu topa derdim. Adamlar futbol oynamama olanak vermezlerdi. Futbol hayatımı söndürdüler (!), topumu alıp kaçıyordum.
-Bilardoya yeteneğiniz olduğunu ne zaman fark ettiniz?
S.S.: İlker diye bir arkadaşım vardı. 'Bilardo oynuyor musun?' diye sordu, ben hiç oynamadığımı söyledim. O da beni bilardo oynamaya götürdü. Ben ilk vuruşu yaptıktan sonra, 'Hadi oradan! Sen ilk defa oynamıyorsun' dedi. Artık ıstakayı nasıl tuttuysam! Tabi oynamaya ilk başladığımda pozitif bir enerjiyle karşılaştım. Bilardo masasının çevresi her zaman pozitiftir. Siz, hiç bilardo masasının etrafında yuhalama sesleri, olumsuz yorumlar duydunuz mu? Yok öyle bir şey... Yenilmeyeni yendim
-Genç yaşta 20 yıl boyunca yenilmeyen bir bilardo ustasını yendiniz.
S.S.: Dora Karatay o dönemde bir efsaneydi. Ülkenin en iyi bilardo oyuncusuydu ve kimse onu yenemiyordu. Bu Karatay'ın 20 yılda aldığı ilk mağlubiyetti. Olmayacak bir şekilde yılların bilardo oyucusunu yendim. Yerel gazeteler ''17 yaşındaki küçük şeytan, ustaları dize getirdi'' gibi manşetler attı.
-Aktif sporculuğunuzun dışında bilardoyla ilgili başka çalışmalarınız oldu mu?
S.S.: Bilardo fabrikalarında çalıştım, salonlarda müdürlük yaptım, masa temizledim.
- Uluslararası alanda nasıl tanındınız?
S.S.: Almanya'da düzenlenen Dünya Şampiyonası'nda Ceulemans 'ı yendim. Almanya'da Dünya Şampiyonası'na davet edilen ilk Türk'tüm ve yine de o dönemde federasyon yoktu. Ben 3-0 maçı kazanınca olay oldu. Bir anda bilardo salonları açılmaya çocuklar ıstakayla tanışmaya başladı. Ülkede bir potansiyel oluştu.
- Gençlerin bilardoya bakış açısı nasıl? Onlara spor bilincini aşılamak için girişimleriniz var mı?
S.S.: Gençleri yetiştirmeye çalışıyoruz. Bilardo, ODTÜ'de seçmeli ders olarak veriliyor.
Bazı okullarda da verilmeye başlanıyor. Ancak yetkililerden biri bilardo için çocuklara kumar mı oynatacağız demiş, yani bu durumda bilardo oynayan herkes kumarcı bende bu ülkedeki en büyük kumarbazım. Dünya çapında bir kumarbaz olduğum da söylenebilir.
-Bilardoyu profesyonellerden öğrenmek isteyen gençler için ne gibi alternatif sunuluyor?
S.S.: Bilardonun da eğitimi ve eğitimcileri var. Düzenli antrenman yapmak gerekir. Aktivitelerimizi yoğunlaştırmak için, maddi desteğe ihtiyacımız var. Şu anda elimizde olan federasyon bütçesiyle ancak birkaç turnuva düzenlenebilir. Bu sporu yaymak amacıyla, kurs açmak çocukları eğitmek pek de mümkün olmuyor. Yönetmelikler de bize fazla olanak sağlamıyor, devlete bağlı bir federasyon olmanın en zor kısmı da belki bu. Bu nedenle ilerde özerk bile olabiliriz.
-Semih Saygıner, bundan yıllar sonra kendi yerine geçecek bir sporcu yetiştiriyor mu?
S.S.: İlhan Mansız 'a 'Birilerini yetiştiriyor musunuz?' diye sorduğunuzda size vereceği cevap 'Ben daha bu sporu bırakmadım' olacaktır.
İlerde gençlerin bu sporu yapmaları, yetişmeleri konusunda çok fazla şey yapacağıma inanıyorum ama şu anda aktif olarak bu spora devam ettiğim için çok daha zor. Ancak şimdilerde de Tayfur Taşdemir diye bir arkadaşımız var. Dünya Şampiyonu olduk beraber.

Hiç yorum yok: