Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

27 Eylül 2007 Perşembe

Kürsüye çıktı sınıfta kaldı

C Spor 22.09.2004

ELENA DEMİRYÜREK

O Türkiye için Atina Olimpiyatları'nın kahramanlarından. Atletizmde Süreyya 'dan Elvan 'dan madalya beklerken tek başarı ondan geldi. Eşref Apak , aslında oyunlarda 4. sırayı aldı. Ancak altın madalyayı kazanan Adrian Annus 'un doping yaptığı ortaya çıkınca o da üçüncülük kürsüsüne çıktı. Apak'la olimpiyatlardan, Atina sonrası yaşamında meydana gelen değişikliklerden ve spora bakış açısını konuştuk.
- Olimpiyatlarda Türkiye adına atletizmde madalya kazanan ikinci sporcusunuz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
EŞREF APAK - Atletizmde başarılı birkaç sporcu var. 14 atletle katıldığımız olimpiyatlarda iki üç sporcu zaten gençtti. Olimpiyatlarda atletizm de bayan ve erkelkerde toplam 48 branş var. Ancak biz sadece 15 sporcuyla gidiyoruz. Ama güreşte her kiloda yarışabiliyoruz. Atletizme yardım edilmeli. Örneğin Türkiye'de kapalı atletizm pistimiz yok. Aslında iyi bir atletin kışın antrenman yapması gerekir. Yaza hazırlanmalı. Ben iyi hazırlanabilmek için sıcak ülkelere gidiyorum. Ama bizim ülkemizde de böyle bir sistem olmalı. Çünkü olimpiyatlarda ne kadar başarılı olduğunuz madalya sayınıza göre ölçülüyor.

Çok şey beklemeyin

- Türkiye 2008 Olimpiyatları'nda ne yapar?
E.A.- Başarı Atina'daki madalya sayısından fazla olur. Bazı branşlarda şanssızlıklar yaşadık bu sayı beş madalya daha artar. Ben Türkiye'de sporcu kişiliği olan insanların sayısı çok fazla. Ama olanaksızlıklara boyun eğip bırakırlarsa sayı artmaz. Mücadele etmeliler.
- Olimpiyat madalyasını sonradan kazandınız bu sizi nasıl etkiledi?
E.A.- Kendimi hâlâ 4. olarak görüyorum. Madalyayı Japonya'da alacağım söyleniyor ama bu da kesin değil. Ben o madalyayı Atina'da alarak kürsüye çıkmak ve Türk bayrağını dalgalandırmak isterdim. Japonya'da o madalyayı almak pek etkili olmayacak.
- Döndüğünde yaşamında neler değişti?
E.A.- Birçok şey değişti. İnsanlar hareketleri mi, tavırlarımı gözetliyor. Artık beni sokakta tanıyorlar. Bunu her insan ister ancak belli bir zaman sonra sıkıyor. Örneğin bir yere yetişmeye çalıştığımda beni yolda çeviriyorlar ve 10 dakikada gideceğim yere 2 saatte ulaşabiliyorum.
- Sporun Türkiye'deki gelişimi için nelere ihtiyaç var?
- Eskiden güreş okulları vardı hepsi kapatıldı. Ülkemizde olimpiyatlarda madalya alanların bir çoğu güreşçi. Çünkü altyapısı çok güçlendirilmiş. Halter, judo, atletizm ve diğer tüm branşların hepsinin okulları kurulabilir. Spora akademik olarak bakılmadığı için bir eksiklik var. Ben Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulu 4. Sınıfındayım. ben tembel bir öğrenci değilim ancak hâlâ alttan derslerim var. Çok yüksek notlu kağıtlar veriyorum ancak küçük farklılıklardan hocalarım kabul etmiyorlar. Kendi anlattıkları dilde olmadığını söylüyorlar. Antrenman nedeniyle gidemediğim derslerde de devamsızlıktan kalıyorum. Ben spor ya da okul arasında bir seçim yapmak istemiyorum. Sporu bırakırsam hem ben hem Türkiye kaybedecek, eğitimime ara verrisem kendi geleceğim için kötü olacak. Ben okulu bitirip sporu bıraktıktan sonra kendi branşımda antrenör olacağım. Benden sonra gelecek sporcuları yetiştireceğim. Beni örnek alan çocuklar okulun nasıl diye sorduklarında iyi yardımcı oluyorlar diyorum. Okumaktan uzak kalmasınlar diye. Çünkü kötü desem okula devam edecek sporu bırakacak. Bizlere yardımcı olunması gerekiyor.
- Türkiye'nin diğer sporlara bakış açısı nasıl?
E.A. - Televizyonu açtığımda spor haberlerine bakıyorum. O bültenlerde Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın futbol haberlerini veriyorlar. Futbol yüzünden bizim branşlarımız göz ardı ediliyor. Bu spordan daha zevkli branşlar var. Örneğin benim branşımda çekişme üst düzeyde. İnsanlar hep bir merak içinde kafesten çıkar mı, çıkmaz mı, faul yapar mı gibi hep merak uyandıran bir spor.

Atlete destek verilmeli

- Sponsorluk konusunda ne düşünüyorsunuz?
- Benim Vestel'le sponsorluk anlaşmam var ancak 11. ayda bitecek. Şu an bunun dışında kimseyle görüşmedik. Ancak bu saatten sonra sponsor sıkıntısı çekmem. Sporcuların rahat yetişebilmeleri için paraya ihtiyacı var. Gençlerin atletizme yönelmesi gerekiyor. Örneğin ben 8 saat ekran önündeyim. Bundan daha iyi reklam olamaz. Özel sektör neden futbola gidiyor. Sokaktaki insanlara futbol spor sorulsa spordur demez. Ticaret veya politika aracı olmuş. Başka yerlere çekmeye çalışıyorlar.
- Antrenörünüz gelişiminize devam edebilmeniz için sizi bırakacağını söylüyordu? Siz ne düşünüyorsunuz?
E.A.- Antrenörüm beni bırakmıyor sadece ''Benim Eşref'e verebileceklerim bu kadar. Bunun üzerine çıkartamam. Teknik anlamda bazı sorunları var ve ben bunu nasıl çözeceğimi bilmiyorum'' diyor. Yani beni bırakmak gibi bir durum söz konusu değil. Ona yardımcı olacak antrenörlerle anlaşılacak. 1 Ekim'den itibaren çalışmalarıma başlayacağım. O zaman herşey netlik kazanabilir.

Kürsüye çıktı sınıfta kaldı -
G.Saray'dan F.Bahçe'ye geçtiniz bunun nedeni neydi?
E.A.- Atmalar okulunda 30 sporcu eğitiliyordu. Benim üstümdeki başka bir çekiççiyi ben alttan gelerek geçtim. Sonra Fenerbahçe beni istedi Ben de transfer oldum.

Hiç yorum yok: