Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

21 Eylül 2007 Cuma

Sarıldık yeniden kılıçlara

C Spor 21.01.2004

ELENA DEMİRYÜREK

Binlerce yıla yayılmış savaş tarihinde, ''iyiler'' ve ''kötüler''in amaçları farklı olsa da, araçları asırlar boyunca ortaktı. Her öldürme aracı gibi ''vahşi'' olmasının yanında ''mert'' liğin sembolü de sayılan kılıçlar kimi zaman bir kadın, kimi zaman ise ''onur korumak'' uğruna kınlarından çekildi . Her kültür, Çin'de başlayıp eski Yunan'a giden ve sonunda tüm dünyaya yayılan bu savaş aletiyle kan dökmek için bir neden bulduysa da kılıç, ''bilim'' deki gelişmelere paralel olarak yerini ''modern öldürme araçları'' na bıraktı. Sonunda eskinin silahı günümüzde bir spor dalı olarak kan dökme misyonundan sıyrıldı ve sonu ölüm olmayan bir oyun haline gelmeyi başardı. Salonlarda kıyasıya bir rekabet yaşatan eskrim, karar verme yeteneğini, bir sonraki hamleyi tahmin etmeyi, kişisel refleks ve yeteneklerin gelişmesini sağlarken, Türkiye'de de artan bir ilgiyle gelişmeye devam ediyor.

Hedef 2008

HAYRİ EROL BÜLBÜL (Eskrim Federasyonu Başkanı): Medyatik branşlara göre Türkiye'de eskrim geri kalmış durumda. Malzemeye dayalı bir spor olduğu için fazla ilgi görmüyor. Ancak 2008 yılına kadar önemli ilerlemeler planlıyoruz. Eğitime daha çok önem vereceğiz. Dünyada 150. sıradan 29. sıraya çıktık. Avrupa'da ise 65. sıradan 22. sıraya kadar sıçramayı başardık. 2002 yılında Türkiye'de Dünya Şampiyonası'na evsahipliği yapmamız ve TRT'nin sekiz gün boyunca naklen yarışmaları yayınlaması ilgiyi arttırdı. Ayrıca Madonna'nın klibinde eskrim sahnelerinin olması, Loreal reklamı, Matrix ve Yüzüklerin Efendisi'nin büyük etkisi olduğunu da düşünüyorum.
Televizyonun etkisi şüphe götürmez. Çünkü Beyaz Gölge ile basketbola gönül veren gençler şimdilerde Türkiye'nin en iyileri. Futbol, spor haberlerinin tepesinde kaldığı sürece diğer sporların basında boy gösterebilmesi çok zor. Çünkü beş dakikalık bir spor haberinin ya da iki sayfalık spor yeri olan gazetenin yüzde 99'u futbola ayrılmış durumda.
Eskrim okullarda ders olarak okutulan nadir sporlardan bir tanesi. Konservatuvarda eskrim dersi çok önemlidir. O kadar ki öğrenci bu dersten geçemezse, okulu da bitirmesi o derece zor oluyor.
2004 Atina Olimpiyatlarına gidebilecek bir sporcumuz vardı. Ancak ödenek yetersizliği nedeniyle uluslararası turnuvalara yollayamadık ve istenilen puanları da bu nedenle alamadık. Avrupa ülkeleri sporcularını neredeyse haftada bir, başka ülkelere gönderebiliyor. Bu da sporcunun deneyim kazanmasını kolaylaştırıyor. Birkaç yıl içinde gençlerimiz istediğimiz konuma gelecek ve o zaman eskrimde dünya çapında söz hakkımız olacak.
ADNAN ÖZSANAT (Eskrimci): Avrupa'nın olanakları bize göre çok fazla. Gençlerin önlerinin açılmasını istiyorum. Biz sadece Dünya ve Avrupa Şampiyonası'na gidebiliyoruz. Çünkü ödeneğimiz yok. Diğer ülkeler ise 20'den fazla yarışmaya katılıyor ve başarıya daha rahat ulaşıyor. Türkiye'de belli bir süre bu sporla uğraşan insanlar daha sonra yaşam kaygısına düşüyor. Okullarını bitirmek ya da yaşamlarını kazanmak zorunda kalıyorlar ve ne yazık ki bu sporda profesyonel olarak geçinemiyorlar. Bu da ülkemiz için önemli sporcuların eskrimden kopmalarına neden oluyor.
Türkiye'nin gelecek yıllarda eskrimde başarı kazanacağına inanıyorum. Deneyim kazanmamız önemli. Hazırlık kamplarına ihtiyacımız var. Sporcuların güvenceleri olursa bu spor daha da iyi yerlere gelecek.
Basında eskrimle ilgili haber çıkmaması da bu sporun gelişmesini engelliyor.

Hiç yorum yok: