Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

23 Eylül 2007 Pazar

Türkiye'nin Katarina Witt'i

C Spor 11.02.2004

ELENA DEMİRYÜREK


Buzpateni Süreyya Ayhan 'ını mı buldu? Herhangi bir spor branşının gelişip büyüyebilmesi için bir lokomotife ihtiyaç vadır. Türkiye için de aynı şey geçerli. Atletizmde Süreyya, halterde Naim Süleymanoğlu, güreşte Hamza Yerlikaya , bilardoda Semih Saygıner... Bu örneklerin sonuncusu ise buzpatenindeki başarılı programıyla Türkiye'ye bir ilk yaşatan Tuğba Karademir.
18 yaşındaki başarılı sporcu buzpateninde yeterli donanıma sahip olmayan Türkiye'den yedi yıl önce Kanada'ya daha iyi şartlarda kayabilmek için yerleşti ve ilk kez Avrupa Şampiyonası'nda uzun programda finale kalmayı başardı. Başarılı paten yarışmayı 23.sırada tamamladı.
Türkiye'de bu sporun yok denecek kadar az sayıda salonda yer alması, gerekli altyapının bulunmaması ve bunun gibi daha bir çok nedenden dolayı yedi yıl önce Kanada'ya yerleşen Tuğba ve ailesi bir sporun insan hayatında nasıl bir tutku haline gelebileceğini gözler önüne seriyor.
Tuğba Karademir, kazandığı bu derece için şunları söyledi: ''Aldığım sonuçtan pek de memnun değilim. Çünkü daha iyisini yapabileceğimi biliyordum. Hakem sistemi de artık eskimeye başladı. Ama çok çalışacağım ve ilk beşe ya da ona gireceğim.'' Bu derecenin bir başlangıç olduğunu belirten Tuğba, Türkiye'de bu sporun gelişimi ile ilgili olarak ise ''Ülkemizde bu sporun büyük bir potansiyeli var. Uzun bir süre Türkiye'ye gelemedim. Ancak bu yıl tatilde gördüm ki buzpateni ve pistlerde çok aşama kaydedilmiş. Eğer yeterli olanak ve mekan sağlanırsa daha çok sayıda Tuğbalar çıkacak ve Türkiye'nin adını duyuracaktır. Okul öncesi ve çağındaki çocuklar bu spora ilgi gösteriyor ama belli bir yerde tıkanıyor. Çünkü maddi olanaksızlıklar başlıyor ya da okul ağırlaşıyor. Ben Kanada'daki ulusal şampiyonada ilk beşe girdim ve ulusal takımlarına katılmaya hak kazandım. Eğer katılsaydım büyük avantaj sağlayacaktım, hertürlü olanak verilecekti. Ama ben bir Türk kızıyım.
İlerde ülkeme dönüp antrenörlük yapmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki çok başarılı sporcular çıkartabilecek bir ülkeyiz.''
Genç sporcu sözlerini şöyle tamamladı: ''Ülkeme söyleyebileceğim tek şey: Daha da başarılı olacağım ve ben Kanada'dayım diye beni unutmayın.''
Öte yandan Tuğba'nın annesi Sabite Karademir , ''Kızımızın bu sporda ne kadar başarılı olduğunu görüyorduk. Ama belli bir süre sonra ilerlemesi dudrmaya başladı çünkü rekabet yoktu, antrenörlük sisstemi fazla gelişmemişti. Biz de 1996 yılında Kanada'ya yerleşmeye kara verdik. Burada her türlü olanak var ancak çok pahalı. Sponsorumuz olmadığından bu sporun bize yılda maliyeti 30-40 bin dolar civarında. Şimdi Tuğba'nın gittikçe daha iyi olduğunu ve Türkiye'nin tanıtımına katkı sağladığını görüyorum. Onun bu şampiyonada daha başarılı olmasını umuyordum. Ama olmadı, gelecek turnuvada daha iyisini yapabileceğini biliyorum'' diye konuştu.
Büyük gurur
Türkiye Buzsporları Federasyonu Başkanı Abdülkadir Dökmeci ise ''Tuğba'nın bu başarısı bizi gururlandırdı. Onun ve diğer sporcularımızın daha da iyi olacağına inanıyorum. Türkiye'de yeni yeni oturan bir spor olmasına karşın çok büyük bir potansiyeli var'' dedi.
Asbaşkan Oğuz Pervan , Tuğba'nın çok büyük bir özveriyle çalıştığını bildiğini söyledi ve ''Ailesi kızlarının bu sporu daha iyi yapabilmesi için Kanada'ya yerleşti. Çok pahalı bir spor ve tüm masrafları kendileri ödüyor. Bizim Tuğba'ya katkımız onu Avrupa ve dünya şampiyonalarına ve birkaç tane uluslaraarası grand prix'ye yollayabilmek. Maddi açıdan bir katkımız olamıyor. Tuğba, çok çalışan ve bu spora gönül vermiş bir sporcu'' dedi.

Hiç yorum yok: