Merhabalar...

Şu anda Elena Demiryürek'in blog'unda bulunuyorsunuz... Burada benim yazılarımı, röportajlarımı bulabilirsiniz... Fotoğraflarlara gün gelecek zenginleşecek bu blog ama şimdilik zamanı var... Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim

27 Eylül 2007 Perşembe

Voleybolcunun ruhunu bilirim

C Spor 21.07.2004

ELENA DEMİRYÜREK


Dünyanın sayılı voleybol hakemlerinden biri... Başarılı bir iş yaşamı, uzun bir spor kariyeri var. Kadir İlbeyli , banka müdürü, eski atlet, eski voleybol antrenörü, tablo koleksiyoncusu, felsefe konulu konferansların aranılan ismi... Bunca şeyin arasında 30 yıla yaklaşan bir voleybol hakemlik kariyeri bulunuyor. O, bir koltuğa birçok karpuz sığdırabilenlerden... Bu haftaki konuğumuz Kadir İlbeyli ile hem hakemliği, başarılarını hem de hareketli sosyal yaşamını konuştuk.
- Hakemlik yapan birçok kişi spordan gelmiyor. Siz konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- Benim uzun bir spor geçmişim var. Sporcuları anlamak için bunun gerekliliğine inanıyorum. Voleybol hakemliğine başlamadan önce de bir sporculuk geçmişim vardı. Atletizmde eski Türkiye Şampiyonu'yum. Fenerbahçe'de salon sporları ile uğraştım. Galatasaray'da voleybol antrenörlüğü yaptım. Yönettiğim takımda dört sporcum ulusal takıma seçilmişti. 1975'te voleybol hakemliğine başladım. 1987 yılında ise uluslararası hakem oldum. 3 Dünya Şampiyonası ve sayısız Avrupa Şampiyonası maçı ve finali yönettim. 6 yıldan bu yana Dünya Ligi'nde görev alıyorum.

Federasyonla sorunum yok

- Federasyonla aranızda husumet olduğu söyleniyor. Ne düşünüyorsunuz?
- Federasyon, daha çok kulüp ve ulusal takımlar ile ilgileniyor. Bu da çok normal. Bizimle fazla uğraşamıyorlar. Ancak bu dünyanın her yerinde böyle. Federasyonun hakemlere tavır alması gibi bir şey söz konusu değil. Her federasyon döneminde hakemlerin durumu aynıydı. Bunu sadece şimdiki ekibe yüklememek gerekir. Takımlara harcadıkları çabayı bize harcayamıyorlar.
- Hakemler ve federasyon arasındaki bağı nasıl buluyorsunuz?
- Hakemler federasyona ters düşerek başarıya ulaşamazlar. Bu nedenle böyle bir durum söz konusu değil. Onlarla ortak çalışıyoruz.
- Türk voleybol hakemliğini dünyada büyük kılan ne?
- Türk hakemliği, ülkemizdeki voleybol şu andaki durumuna gelmeden önce de başarılıydı. Bunun asıl nedeni bizim sporcularımızın fevri hareket etmeleri. Hakeme her zaman karşı çıkarlar, onların açığını ararlar. Bu da bizleri daha dikkatli olmaya iter. Sanırım bu biraz da Akdeniz kanıyla ilgili. Yunanistan'daki hakemler de aynı ölçüde başarılıdır.

Sert bir ligimiz var

- Türkiye Voleybol Ligi'ni Avrupa liglerine göre nasıl buluyorsunuz?
- Türkiye Ligi Avrupa'daki en sert liglerden biri. Gerek yabancıların önemi ,gerekse dayanıklılık açısından böyle bir durum var. Boy ortalaması kısa olsa da yine de zorlu bir oyun sistemi bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında bence Türkiye dışında bir de İtalya ve Fransa voleybolu bu kadar serttir.
- Hakemlerin Avrupa'ya açılmalarını ve buna bağlı olarak geleceklerini nasıl görüyorsunuz?
- Hakemlerin eğitim ve öğrenimleri Türkiye'de hep iyi olmuştur. Özellikle voleybolda buna çok dikkat edilir ve bu sayede Avrupa'da üst düzeye klasmanlara çıkmaları daha kolay oluyor.
- Sizlere lig maçlarında çok az rastlıyoruz. Bunun nedeni nedir?
- Federasyon tüm hakemlere eşit görev vermeye çalışıyor. Yani Dünya Ligi'nde görev alan hakemle böyle bir başarı elde edememiş olana da aynı sayıda yönetim hakkı tanınıyor. Küçük bir hesap yaptığımızda her hakeme ayda 2 maç verildiği düşünülürse biz en az bir kez yurtdışında karşılaşma yönetiyoruz ve ligde verilen görevi iade etmek durumunda kalıyoruz. Verilen veya verilmeyen göreve itiraz etmek gibi bir şey söz konusu olamaz çünkü onların tarzı bu.
- Hakemliği genel olarak değerlendirir misiniz?
-Dünyada da hakemler pek ön planda değiller. Bu her yerde böyle. Çünkü bireysel olmak durumundalar.

Son maçta enler arasında

- Sık kart gösteren bir hakem misiniz?
- Uluslararası şampiyonalarda en son kartımı 5 yıl önce gösterdim. 40 maçtır tek bir kart bile çıkartmadım. Son yönettiğim karşılaşmada ise maçın enleri arasına alındım. Hakemlik tarihimde ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum.
- Yurtdışında maçlar yönetiyorsunuz. Bu işi gerçek mesleğinizle bir arada yönetmek zor olmuyor mu?
- Ben bir bankada müdürlük yapıyorum. Yurtdışındaki görevlerimi yıllık izinlerimden kullanıyorum. Bunun gerçek anlamı işimden çalamadığım zamanı ailemden çalıyorum.

Sosyal yaşamım yoğun

- Bu kadar yoğun tempo arasında sosyal yaşamınız ne durumda?
- Biz sanatla çok yakın olan bir aileyiz. Eşim Nevin ama daha çok onu İlmek İlbeyli olarak tanırlar birçok sergisi olan bir ressamdır. Onunla bu gibi konularla ilgilenmeyi çok seviyoruz. 19'dan fazla derneğe üyeliğim var ama birçoğunu tasfiye etmek durumunda kaldım. Çoğunlukla felsefe üzerine konferanslar veriyorum. Yani her konuda çok hareketli bir aileyiz. Ben hiç boş durduğumuzu hatırlamıyorum.
- Ailenizle nasıl zaman geçiriyorsunuz? Spor dışında ortak ilgi alanlarınız nelerdir?
- Eşim ressam, iki çocuğum var. Büyük oğlum voleybolla ilgiliydi sonrasında bıraktı. O da resimle uğraşıyor. Ailemizde birçok sanatçı bulunuyor.

Hiç yorum yok: